Kanda ve İdrarda Ağır Metal Tayini ( Flor )

Flor vücutta hemen hemen her dokuda mevcuttur. Flor kemikle dişlerin oluşumu ve korunumu için son derece önemlidir. Öyle ki vücuttaki florun yüzde 96’sı kemik ve dişlerde bulunur. İnce bağırsak tarafından emilir, kan dolaşımına nakledilir ve daha sonra dişlerde ve kemiklerde muhafaza edilir. Ayrıca flor kalsiyumun biyoyararlılığını artırır ve ağızda bulun asitlere tampon görevinde bulunur. Böylece bakteriler tarafından üretilen bu asitler diş minelerine zarar veremezler.

Floru vücuda en çok su tüketmeyle alınır. Bu yüzden belediyeler veya bazı şirketler flüorürlü su üretilir. Bu aslında floru almanın çok da doğal olmayan bir yolu olduğu için çok başvurulmamalıdır. Yine de içerisinde 1 ppm’den az flor bulunan su diş çürüklerini azaltır.

Çocukların diş gelişimi çok önemli olduğu için eğer çocuğun içtiği suda flor bulunmuyorsa ağızdan alınan flor doktorlardan tarafından reçeteye yazılabilir. Vücuttaki flor eksikliği diş çürümesine, zayıf görme yetisine ve enfeksiyonlara karşı olan dayanıklılığın azalmasına neden olur.

Bu flor eksikliğini azaltmak için kuşkonmaz, avokado, Brüksel lahanası, lahana, havuç, kimyon tohumu, karnabahar, salatalık, hurma, hindiba, ardıç meyvesi, limon otu, meyan kökü, maydanoz, turp, pancar yaprağı, karahindiba, ayçiçeği çekirdeği, sarımsak, ıspanak, domates, yeşil yapraklı sebzeler, ceviz, badem, şalgam ve tüm deniz bitkileri tüketilebilir.

Flor eksikliği kadar flor zehirlenmesi de çok önemlidir. Fazla alınan flor dişlerde tebeşir beyazlığında rastgele dağıtılmış lekelere ve kemiklerde yoğunluk artmasına neden olabilir. Flor zehirlenmesi genelde 10 ppm’den fazla flor bulunan suların içilmesinden dolayı ortaya çıkar. Bu tür zehirlenmeyi anlamak için yapılan bir test olmadığı için flor alımında dikkatli olunması önerilir.

Ağır Metaller

Vücudumuzda doğal olarak bulunan bazı metaller, belli bir oranda bulunduğu sürece sağlığımıza olumlu etki etmektedir. Örneğin; demir kansızlığı önlemekte, çinko 100’den fazla enzim reaksiyonunda yer almaktadır. Ancak metallerin olumlu etkileri, vücutta bulunma oranının düşük olmasına bağlı olarak sağlanmaktadır. Metallerin oranı artış gösterdiği zaman, vücutta toksik etkiler oluşturmaktadırlar.

Ağır metaller, suyun yoğunluğunun 5 katı daha fazla yoğunluğa sahiptir. Vücut bu yoğunluktaki ağır metallerle ilgili herhangi bir işlem gerçekleştirememektedir. Vücut tarafından işlem gerçekleştirilemeyen ağır metaller, vücutta birikmekte ve olumsuz etkiler meydana getirmektedir.

Vücudumuz soluyarak, yiyerek ya da cildimizin emmesi sonucu ağır metallere maruz kalabilmektedir. Vücudun fazla miktarda ağır metale maruz kalması durumunda ise, ağır metal zehirlenmesi meydana gelebilmekte ve sağlık sorunları ortaya çıkabilmektedir. Vücudun fazla miktarda ağır metale maruz kalması sonucunda, organ hasarı, davranışsal değişiklikler, düşünme ve hafıza ile ilgili çeşitli problemler ortaya çıkabilmektedir. Ağır metallerin spesifik semptomları ve kişi üzerinde oluşturacağı etki ise, metalin türüne ve vücut sisteminde ne kadar bulunduğuna bağlı olarak değişebilmektedir.

Ağır Metallerin Etkileri Nelerdir?

  • Ağır metaller, sinir ve beyin hücreleri üzerinde doğrudan etkiler meydana getirmektedir.
  • Vücutta bulunan protein ve enzimlere doğrudan ve kuvvetli şekilde bağlanarak, sinyallerin sinir ve kas dokuları arasında iletilmesini engellemektedir.
  • Dikkat eksikliğine sebep olabilmektedir.
  • Ağır metallerin etkileri bazen otizm bazen de kronik yorgunluk olarak ortaya çıkabilmektedir.
  • Kurşun vücuda sindirim ve solunum yoluyla girmekte, mide bulantısı, karın ağrısı ve kusma gibi etkiler meydana getirmektedir.
  • Cıva; çok küçük miktarlarda bile etkili olabilen bir sinir sistemi toksinidir. Cıva, merkezi sinir sistemini ve böbrek sistemini doğrudan etkilemektedir. Etkilerini organik ve inorganik cıva etkileri olarak ayırmak mümkündür. İnorganik cıva tuzlarından en çok etkilenen organ böbrek, organik cıva tuzlarından en çok etkilenen organ ise beyin olmaktadır.
  • Kadmiyum; vücutta çok uzun süre kalabilme ve çok düşük oranda maruz kalınsa bile yıllar içinde birikebilme özelliğine sahiptir. Kadmiyum solunduğu zaman vücutta akciğer hastalıkları, kalp-damar sistemi ve iskelet sistemi bozuklukları ortaya çıkabilmektedir.
  • Krom; cilde temas etmesi halinde alerjilere sebep olabilmekte, krom tozlarının fazla solunması ise, faranjit ve bronşite sebep olabilmektedir. Yapılan laboratuvar çalışmaları, hekzavalan kromun akciğer kanseri ile ilişkili olduğunu ortaya koymuştur.
  • Arsenik; yer kabuğunun doğal oluşumuna katılan elementlerden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Arsenik, element halindeyken toksik etkiye sahip değildir, ancak bileşikleri toksiktir. Arseniğin bir sistemden başka bir sisteme geçişi genellikle su ile olmaktadır. Arsenik zehirlenmesinde ilk olarak; ateş, sinirlilik, karaciğer büyümesi gibi semptomlar ortaya çıkabilmektedir. Ağız kuruluğu, ishal, yutkunma güçlüğü, kan basıncında düşme, kusma ve karın ağrısı, bazı durumlarda ise göz kapağı ödemi oluşabilmektedir. Baş ağrısı, şuur kaybı, görme sinirlerinin hasar alması gibi durumlar ise, merkezi sinir sistemine bağlı olarak ortaya çıkan belirtilerdir.
  • Bakır; küçük ve basit yapılı canlılar için zehir özelliği gösterirken, az miktarda bakır iyonu alınması vücuttaki bakır dengesini bozmaktadır. Bu durum, vücuttaki enzim aktivitesinin engellenmesine, karaciğer, beyin ve böbreklerin normal çalışmasının bozulmasına sebep olmaktadır.
  • Mide bulantısı
  • Kusma
  • Nefes Darlığı
  • Titreme
  • İshal
  • Karın ağrısı

Ağır metal testleri, yukarıda belirtilen semptomların gözlemlenmesi durumunda doktor tarafından istenebilmektedir. Ağır metal etkileri ve belirtileri, metalin türü ve maruz kalınma miktarına göre değişim gösterse de temel olarak bu doğrultuda gözlemlenmektedir.

Kandan Ağır Metal Testi Nedir?

Ağır metaller, Ağır metal kan testi, kanda potansiyel nitelikte bulunan zararlı metallerin seviyelerinin ölçülmesi amacıyla gerçekleştirilen bir laboratuvar testidir.

Ağır metal kan testleri yoluyla miktarı ölçülen en yaygın metaller; kurşun, cıva, arsenik ve kadmiyumdur. Daha az yaygın olarak test edilen metaller ise, bakır, çinko, alüminyum ve talyumdur.

Kandan Ağır Metal Testi Nasıl Yapılmaktadır?

Kol bölgesinden küçük bir iğne yardımıyla kan örneği alınmaktadır. İğne yerleştirildikten sonra, bir test tüpü yardımıyla az miktarda kan örneği alınmaktadır.

Ağır metal testleri öncesinde, bazı besinlerin tüketilmemesi gerekebilmektedir. Bazı balıklarda ve kabuklu deniz hayvanlarında yüksek oranda cıva bulunabilmektedir. Bu bakımdan ağır metal kan testleri yaptırılmadan önce, 48 saat süreyle deniz ürünleri tüketilmemesi gerekmektedir.

Kandan Ağır Metal Testi Sonuçları

Ağır metal testi sonucunda, vücutta yüksek miktarda bir metal seviyesi gözlemlenmesi durumunda, o metale maruz kalmaktan kaçınmak gerekmektedir. Kandaki metalin azalmaması durumunda ise şelasyon tedavisi önerilebilmektedir.

Şelasyon tedavisi, enjeksiyon uygulaması yoluyla vücutta bulunan fazla metallerin alınması işlemidir. Bazı metaller ise, kan akışında uzun süre kalmayarak vücut dokularında uzun süre bulunabilmektedir. Bu bakımdan, idrar testi yapılması veya analiz için bir doku örneğinin alınması gerekebilmektedir.

“Sağlık Bakanlığının 2016/54567092 sayılı Genelgesi ile Gezici Sağlık Taraması yapılabilmesi için OSGB’lerin İl sağlık Müdürlüklerinden “GEZİCİ İSG ARACI İZİN BELGESİ” almak ve bu izne istinaden sağlık taraması yapmak zorunluluğu bulunmaktadır. İzin almayan kuruluşlar Sağlık Taraması gerçekleştiremezler.”

GEZİCİ İSG ARACI İZİN BELGESİNE SAHİP ORTAK SAĞLIK GÜVENLİK BİRİMİDİR.

* Az Tehlikeli İşyeri

Hata, geçersiz veri biçimi. lütfen veri formatını düzeltip tekrar gönderin. teşekkürler!

Dakika / Ay:

* Az Tehlikeli İşyeri

Hata, geçersiz veri biçimi. lütfen veri formatını düzeltip tekrar gönderin. teşekkürler!

Dakika / Ay:

* Az Tehlikeli İşyeri

Hata, geçersiz veri biçimi. lütfen veri formatını düzeltip tekrar gönderin. teşekkürler!

Dakika / Ay:

* Tehlikeli İşyeri

Hata, geçersiz veri biçimi. lütfen veri formatını düzeltip tekrar gönderin. teşekkürler!

Dakika / Ay:

* Tehlikeli İşyeri

Hata, geçersiz veri biçimi. lütfen veri formatını düzeltip tekrar gönderin. teşekkürler!

Dakika / Ay:

* Tehlikeli İşyeri

Hata, geçersiz veri biçimi. lütfen veri formatını düzeltip tekrar gönderin. teşekkürler!

Dakika / Ay:

* Çok Tehlikeli İşyeri

Hata, geçersiz veri biçimi. lütfen veri formatını düzeltip tekrar gönderin. teşekkürler!

Dakika / Ay:

* Çok Tehlikeli İşyeri

Hata, geçersiz veri biçimi. lütfen veri formatını düzeltip tekrar gönderin. teşekkürler!

Dakika / Ay:

* Çok Tehlikeli İşyeri

Hata, geçersiz veri biçimi. lütfen veri formatını düzeltip tekrar gönderin. teşekkürler!

Dakika / Ay:

REFERANSLAR PAROLA TALEBİ

TEKLİF FORMU GÖNDER

“Sağlık Bakanlığının 2016/54567092 sayılı Genelgesi ile Gezici Sağlık Taraması yapılabilmesi için OSGB’lerin İl sağlık Müdürlüklerinden “GEZİCİ İSG ARACI İZİN BELGESİ” almak ve bu izne istinaden sağlık taraması yapmak zorunluluğu bulunmaktadır. İzin almayan kuruluşlar Sağlık Taraması gerçekleştiremezler.”

GEZİCİ İSG ARACI İZİN BELGESİNE SAHİP ORTAK SAĞLIK GÜVENLİK BİRİMİDİR