Sedimantasyon

Kırmızı kan hücreleri olarak bilinen eritrositler, kanda en fazla sayıda bulunan hücre türüdür. Solunum sistemi tarafından vücut içine alınan hava, eritrositler tarafından vücudun tüm doku ve organlarına taşınır. Sedimantasyon ise kelime anlamı olarak tortulaşma ve dibe çökme anlamına gelir. Alyuvarlar olarak da bilinen kırmızı kan hücrelerinin ne kadar çabuk dibe çöktüğü, yapılan sedimantasyon işlemi ile anlaşılır. Vücutta inflamasyon varlığında bazı protein yapıları, kırmızı kan hücreleri ile bir araya gelerek, eritrositlerin daha hızlı çökmelerine yol açar. Basit olduğu kadar önemli bir kan testi olan sedimantasyon sayesinde vücutta iltihap varlığı, otoimmün hastalıklar ya da kanserli doku oluşumu hakkında kolayca bilgi sahibi olunabilir. Vücutta var olan inflamasyon oranının anlaşılmasına yarayan sedimantasyon testi ya da farklı bir deyişle eritrosit sedimantasyon oranı (ESR), kişiden kan alındıktan sonra laboratuvar ortamında yapılır. Alınan kan ilk yarım saat, iki saat ve 24 saat olmak üzere farklı zaman aralıklarında değerlendirilir. Ölçümü yapılan her saatte, tek kullanımlık test tüpü içinde bulunan kandaki eritrositlerin ne kadarının dibe çöktüğü ölçülür. Normal sedimantasyon değeri yaşa ve cinsiyete göre değişse de, yapılan ölçüm ile pek çok farklı hastalığın varlığı hakkında bilgi sahibi olunur. Sedimantasyon yüksekliği ne anlama gelir sorusunu yanıtlamadan önce sedimantasyon nedir bunu iyi anlamak gerekir.

Sedimantasyon nedir?

Kanın şekilli elemanlarının %99’unu ve toplam kan miktarının yaklaşık olarak %40 ile %45’ini oluşturan kırmızı kan hücreleri, RBC ya da eritrositler olarak tanımlanır. Parlak kırmızı renge sahip eritrositler, böbrekler tarafından salınan eritropoietin hormonunun, kemik iliğini uyarması ile kemik iliğinde üretilir. Vücutta yer alan tüm doku ve organlara oksijen sağlayan bu hücrelerin miktarı ağır egzersizler sırasında artarken sedimantasyon düşüklüğü, çoğunlukla bir sağlık probleminin belirtisi değildir. Vücutta inflamasyon varlığında bazı protein yapıları karaciğer ve bağışıklık sistemi hücreleri tarafından üretilir. Kırmızı kan hücreleri ile bir araya gelerek eritrositlerin ağırlaşmasına yol açar. Özellikle iltihaplı romatizmal hastalıklar, kronik enfeksiyonlar, otoimmün hastalıklar ve bazı kanser türlerinde, kırmızı kan hücrelerinin ağırlığında artış olur. Sedimantasyon ise sözlük anlamı olarak çökme ve tortulaşma anlamına gelir. Vücutta enfeksiyon ya da inflamasyon varlığının anlaşılması için yapılan sedimantasyon işlemi, laboratuvar ortamında hastadan alınan kan ile yapılır. Alınan kan laboratuvar tüpü içinde baş aşağı olarak bekletilir. Yarım saat, iki saat ve 24 saat içinde, eritrositlerin ne oranda ve ne hızda çöktüğü araştırılır. Vücutta inflamasyon varlığında ortaya çıkan proteinler, kırmızı kan hücrelerinin kümelenerek birbirlerine yapışmasına, dolayısıyla ağırlaşmasına yol açar. Ağrılığı artan eritrositler ise çözelti içinde daha hızlı bir şekilde dibe çöker. Çökme miktarı ve hızı, referans değerlerin dışındaysa, vücutta enfeksiyon olduğu anlaşılır. Vücutta var olan inflamasyonun miktarına bağlı olarak, kırmızı kan hücrelerinin dibe çökme hızı değişkenlik gösterir. Enfeksiyon varlığı, romatizmal ve bağışıklık sistemi hastalıklarının yanı sıra bazı kanser türlerinin varlığında da sedimantasyon düzeyi artar. Ancak bu artış, belirli bir hastalığın göstergesi değil, yalnızca vücutta anormal bir durumun varlığı hakkında bilgi verir. Dolayısıyla yapılan test sonucunda sedimantasyon değerinin yüksek olması, mutlaka kötü seyirli bir hastalığın var olduğu anlamına gelmez. Sedimantasyon ne demek sorusuna verilebilecek en kısa yanıt, “vücuttaki enfeksiyon varlığını gösteren test” şeklide verilebilir. ESR, eritrosit sedimantasyon hızı, sedimantasyon oranı ve sedim gibi isimlerle de anılan bu test, yalnızca hastalık varlığının araştırılması için değil, aynı zamanda tanısı konmuş hastalığa verilen tedavinin takibi amacıyla da yapılır. Ayrıca bazı kimyasalların sonucu etkileyebildiği bilindiğinden, test öncesinde kullanılan ilaç ve tüketilen besinler hekim tarafından sorgulanır. Referans sedimantasyon değeri ya da farklı bir deyişle sedimantasyon hızının normal değerleri aşağıdaki gibidir:

  • Yeni doğanlarda: 0 ile 2 mm/h
  • Çocuklarda: 0 ile 10 mm/h
  • 50 yaş altı kadınlarda: 0 ile 20 mm/h
  • 50 yaş üstü kadınlarda: 0 ile 30 mm/h
  • Gebelerde: 4 ile 57 mm/h
  • 50 yaş altı erkeklerde: 0 ile15 mm/h
  • 50 yaş üstü erkeklerde: 0 ile 20 mm/h

Eritrosit sedimantasyon hızının değeri yaşa ve cinsiyete göre farklı hesaplanır. Bu yüzden referans aralığı kişinin yaşına göre farklılık gösterir. Kişinin kendi eritrosit sedimantasyon hızını hesaplaması için kadınlarda yaşın üzerine 10 eklenmesinin ardından ikiye bölünmesi; erkeklerde ise direkt olarak yaşın ikiye bölünmesi ile yapılır.

Sedimantasyon yüksekliği nedir?

Tek başına bir tanı aracı olmayan sedimantasyon testi, vücutta iltihaplı hastalığın varlığının tespiti ve bu hastalığa karşı verilen tedaviye karşı vücuttan alınan tepkinin izlenmesi için yapılır. Lupus, sedef, ailevi akdeniz ateşli hastalığı, ankilozan ‌spondilit, çölyak ve multiple skleroz gibi otoimmün hastalıklar; romatoid artrit, sinüzit, astım ve tüberküloz gibi iltihaplı hastalıklar ve akciğer kanseri gibi bazı kanser türlerinin varlığında sedimantasyon hızı yükselir. Bu yükselişin sebebi, vücudun tepki olarak karaciğer ve bağışıklık sistemi hücreleri tarafından bazı protein yapılarını oluşturmasıdır. Bu oluşumlar, kırmızı kan hücresi olarak bilinen eritrositler ile birbirine yapışarak kütle ve ağırlıklarının artmasına yol açar. Alyuvarların ağırlıklarının artması, yapılan sedimantasyon testinde daha hızlı bir şekilde dibe çökmelerine yol açar. Bu dibe çöküşün saatteki hızı ise var olan inflamasyonun boyutu hakkında bilgi verir. Akut ve kronik olarak gelişebilen bu duruma ek olarak kullanılan östrojen, testosteron, androjen içerikli ilaçlar, kortizon, doğum kontrol ilaçları ve bazı hipertansiyon ilaçları sedimantasyon yüksekliğine yol açar. Tüm bunların yanı sıra yaşlılık ve gebelik gibi koşullar da sedimantasyon oranının artmasına neden olur. İltihaplı herhangi bir hastalığın olmadığı durumlarda ölçülen anormal derecede yüksek sedimantasyon değeri ise kanserli tümörlerin varlığına işaret edebilir. Sedimantasyon yüksekliği tedavisi amacıyla hekim daha kapsamlı testlere ihtiyaç duyar. Muayene, laboratuvar testleri ve hekimin gerekli gördüğünde yapılmasını istediği radyolojik görüntülemelerin ardından, sedimantasyon değerinin yüksek olmasının altında yatan hastalık teşhis edilir. Teşhis edilen hastalığı türüne göre tedavi düzenlendikten sonra sedimantasyon değeri, normal değerlere geriler. Ayrıca günlük fiziksel aktivitenin arttırılması, düzenli beslenme ve uyku da bağışıklık sisteminin güçlenmesini sağlayarak var olan hastalıkların iyileşmesi ve dolayısıyla sedimantasyon değerinin düşmesine yardımcıdır.

Sedimantasyon düşüklüğü nedir?

Sedimantasyon düşüklüğü çok büyük oranda bir sağlık problemi belirtisi olarak görülmez ve genellikle vücutta iltihaplı bir hastalığın aktifliğinin bitmek üzere olduğunun göstergesidir. Sağlıklı kişilerde görülen sedimantasyon düşüklüğü, ender vakalarda hastalık belirtisi olarak değerlendirilir. Orak hücreli anemi, hemoglobinopatiler, anizositoz ve diyabet gibi kan yoğunluğunu arttıran hastalıklar ve bazı dolaşım bozuklukları, sedimantasyonun düşmesine yol açabilir. Ancak lösemi ve polisitemia rubra gibi hastalıkların varlığında, sahte sedimantasyon düşüklüğü de görülebilir. Antipsikotik ilaçlar ve kortizon kullanımı da sedimantasyon oranında düşüklüğe yol açabilir. Çoğunlukla eklem ağrıları, hâlsizlik, yorgunluk, iştah ve kilo kaybı, baş dönmesi, baş ağrısı gibi semptomlarla karakterizedir. Sedimantasyon düşüklüğü tedavisi ise, altta yatan odak rahatsızlığın tedavi edilmesiyle gerçekleşir. Ayrıca, düzenli beslenme, uyku ve fiziksel aktivite de bağışıklık sistemini güçlendirerek, var olan hastalıkların daha hızlı iyileşmesini sağlar. Sağlıklı bir yaşam için sağlık kontrollerinizi düzenli olarak yaptırmayı unutmayın.

“Sağlık Bakanlığının 2016/54567092 sayılı Genelgesi ile Gezici Sağlık Taraması yapılabilmesi için OSGB’lerin İl sağlık Müdürlüklerinden “GEZİCİ İSG ARACI İZİN BELGESİ” almak ve bu izne istinaden sağlık taraması yapmak zorunluluğu bulunmaktadır. İzin almayan kuruluşlar Sağlık Taraması gerçekleştiremezler.”

GEZİCİ İSG ARACI İZİN BELGESİNE SAHİP ORTAK SAĞLIK GÜVENLİK BİRİMİDİR.

* Az Tehlikeli İşyeri

Hata, geçersiz veri biçimi. lütfen veri formatını düzeltip tekrar gönderin. teşekkürler!

Dakika / Ay:

* Az Tehlikeli İşyeri

Hata, geçersiz veri biçimi. lütfen veri formatını düzeltip tekrar gönderin. teşekkürler!

Dakika / Ay:

* Az Tehlikeli İşyeri

Hata, geçersiz veri biçimi. lütfen veri formatını düzeltip tekrar gönderin. teşekkürler!

Dakika / Ay:

* Tehlikeli İşyeri

Hata, geçersiz veri biçimi. lütfen veri formatını düzeltip tekrar gönderin. teşekkürler!

Dakika / Ay:

* Tehlikeli İşyeri

Hata, geçersiz veri biçimi. lütfen veri formatını düzeltip tekrar gönderin. teşekkürler!

Dakika / Ay:

* Tehlikeli İşyeri

Hata, geçersiz veri biçimi. lütfen veri formatını düzeltip tekrar gönderin. teşekkürler!

Dakika / Ay:

* Çok Tehlikeli İşyeri

Hata, geçersiz veri biçimi. lütfen veri formatını düzeltip tekrar gönderin. teşekkürler!

Dakika / Ay:

* Çok Tehlikeli İşyeri

Hata, geçersiz veri biçimi. lütfen veri formatını düzeltip tekrar gönderin. teşekkürler!

Dakika / Ay:

* Çok Tehlikeli İşyeri

Hata, geçersiz veri biçimi. lütfen veri formatını düzeltip tekrar gönderin. teşekkürler!

Dakika / Ay:

REFERANSLAR PAROLA TALEBİ

TEKLİF FORMU GÖNDER

“Sağlık Bakanlığının 2016/54567092 sayılı Genelgesi ile Gezici Sağlık Taraması yapılabilmesi için OSGB’lerin İl sağlık Müdürlüklerinden “GEZİCİ İSG ARACI İZİN BELGESİ” almak ve bu izne istinaden sağlık taraması yapmak zorunluluğu bulunmaktadır. İzin almayan kuruluşlar Sağlık Taraması gerçekleştiremezler.”

GEZİCİ İSG ARACI İZİN BELGESİNE SAHİP ORTAK SAĞLIK GÜVENLİK BİRİMİDİR